30 Ekim 2014 Perşembe

Dumlupınar'da Büyük Zaferi Andık. Ziyaret ettik.

Dumlupınar Meydan Muharebesi diğer adı ile Başkomutanlık Meydan Muharebesinin Kazanıldığı bölge ve Şehitliğini ziyaret ettik.


Haberini tam gününde yazmak nasip oldu. İzmir 'den Nevşehir'e giderken Yolun gidiş yönünde tepe üzerinde bir anıt gördük. Biraz ilerleyince Dumlupınar'a vardık.




Rotamızı şehitliğe çevirdik Ana yoldan Tahmini 2 km gibi bir sürüş ile Dumlupınar'ın içinden geçip Şehitliğe varıyorsunuz.



Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Şehitliği, Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde ölen Türk askerleri anısına Kütahya'nın Dumlupınar ilçesinde 1992 yılında Kültür Bakanlığı tarafından yaptırılan şehitliktir. Büyük Taarruz'un 70. yıldönümü olan 30 Ağustos1992 günü hizmete açılmıştır.

Projesi mimar Nejat Dinçel tarafından çizilmiştir.Mezarlık bölümü dışında namazgah, şadırvan, otopark bölümlerinden oluşur.


Burada olan Kazanılan Zafer Türk tarihinin en önemli zaferlerinden biridir. Sonuçları Kurtuluş savaşına nokta koymuştur..



Dumlupınar Meydan muhaberesi ile başlayan Büyük Taarruz, yaklaşık 200 yıldan beri Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan ilk taarruz savaşıdır. Çanakkale ve Sakarya'da Türk zaferi, hücum eden düşmanı durdurmakla sınırlı kalmıştır. Oysa Başkumandan Meydan Muharebesi'nde düşman ordusu topyekûn yokedilmiş, yaklaşık 150.000 kilometrekare alan 14 gün gibi kısa bir sürede ele geçirilmiştir.



Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ve I. Ordu Komutanı taarruzu izlemek ve idare etmek üzere bizzat buradaydılar.


Şehitlikte adları tespit edilebilen 500 er ve 100 subayın mezar taşı yer alır.



Bu mezarlığın taşlarını neredeyse tek tek okuduk. Gözlerimiz doldu. Reşit olmadan bu Millet için canını vermiş Mehmetçikler görüp , bu vatanın her karışının her kum tanesinin değerini bir kez daha anladık.




Askerlerimizin yanında savaşan Milis kuvvetleri içinde bir anıt dikilmiştir. Genç bir milis, kucağında çocuğu ile genç bir kadın ve yaşlı bir erkek Kurtuluş Savaşı'ndaki topyekün mücadeleyi simgeler.

En etkileyici anıtlardan biri Burada savaşan Baba-Oğul Adına dikilendir..


-1912 yılında Baba, Oğlu Mehmet sekiz yaşında iken Balkan Savaşına katılmak için köyünden ayrılan, daha sonra sırasıyla Galiçya, Hicaz, Yemen, Kafkasya’da cepheden cepheye 11 yıl koşarak çarpışan, Çetmili Kara Ali Çavuş’un destanıdır.
- Çetmili Kara Ali Çavuş Anadolu’da Milli Mücadele başlayınca, doğu cephesinden Kurtuluş Savaşı’na koşmuş, Dumlupınar Başkomutan Meydan Muharebesinde 19 yaşındaki alay sancaktarı Mehmet onbaşı ile karşılaşmıştır.Mehmet Onbaşı, onun 11 yıl önce bırakıp gittiği oğludur. Bu büyük asker 31 Ağustos 1922 günü 11 yıl sonra kavuşabildiği oğlunun kollarında şehit olmuştur.
-Oğlu, kahraman Onbaşı Mehmet ise, 9 Eylül’de İzmir’e giren birliğin başında şehit olmuştur.

Burada Şehitlerimize dua edip . Önlerinde saygı duruşunda bulunduk. Atatürk ün Sözlerini aktarıp şehitlikten ayrıldık.

17 Ekim 2014 Cuma

Daelim S3 Advance ile Nevşehir'e seyahat ediyoruz.

Kurban bayramında İzmir'den Nevşehir'e uzanıyoruz. 762 Km gibi belirlenen mesafeyi Yarım gün gibi
bir süreçte geçmeyi düşünüyorum. Bayram arefesinde yolda olacağım. yorulmadan keyfini çıkararak
Daelim S3 Advance 'im Ben eşim ve Heybe çantalarımızla yola çıkıyoruz. Bakalım bu uzun yol sınavı
nasıl geçecek. Bu başlık altında resim ve izlenimlerimi paylaşmayı düşünüyorum.
 
izmir_nevehir_yolculuk.jpg


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bayram süresince hava durumu akşam hariç iyi görünüyor.

izmirnevehirarashava.jpg
  Nevşehir seyahatimiz tamamladık. Geziler Dahil 2020 km yol yaptık. Teknik detaylarını yazalım.

Seyahatte kullandığımız Araç : Daelim S3 Advance Maksi Scooter.
Araç ağırlığı : 167 Kg.
Sürücü + Artçı + Yük : 95 Kg + 65 Kg + 30 Kg = 190 Kg
Yapılan Yol : 2.020 Km
Ortalama Hız : 120 Km
Yakıt : 83.95 LT - 414.84 TL
Yakıt Tüketimi : 0.20 Kuruş/Km

Planladığımız yolculuğa tamamen spontene yani hiç bir plan yapmadan 03.10.2014 tarihinde
Perşembe Sabaha Karşı yola Çıktık. Depomuzu 2230 km de fulledik. Yol nispeten boştu sabah 6
civarı yol yavaş yavaş kalabalıklaştı.



 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
İlk duruşu Turgutlu yolunda bir benzin istasyonunda yaptık sabaha karşı hava serindi takviye
içlik ve kazak giydik.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yol boyunca ..Pet ve ..Oil adı ile uzantılı benzin istasyonlarından yakıt almadık.
Bildiğiniz ciddi denetimli firmalardan yakıt almaya dikkat ettik.

izmirKula.jpg


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kula'ya kadar durmadan yol yaptık sabaha karşı Kula'ya girerken gün doğuyordu.
Muhteşem bir manzara yakaladık. Güneş doğum sancıları çekerken gün ışıldıyor ..

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yolumuza devam ettik ve Kula içinde sabah çayı içmek iyi olur diye düşündük. İlk ulaştığımız
dört yol ağzında sağ tarafta Topaloğlu çay ocağı vardı onun önüne Daelim S3 ü çektik.
 Eğer yolunuz düşerse Çayını içmenizi tavsiye ederim. Dayanamadık Kaşarlı "Poğça" sından birer
 tane aldık 15 - 20 dakika bir mola verdikten sonra yola çıktık.


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
75 Km yol aldık Uşak girişinde fotoğraf aldık. Yola durmadan devam ettik.

KulaUsak.png



 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yolumuzun üstü doğa harikası yerlerden geçtik. Kula peri bacaları Yanık Ülke Jeoparkı
(Katakekaumene) diye adlandırılan bölgenin bir kısmını gördük fotoğrafladık.
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yolumuza devam ettik. Uşağı 60 Km geçtiğimizde Karşı tepede bir anıt gözümüze ilişti.
 Dumlupınar Anıtıı olduğunu öğrendik buraya uğramadan geçmek istemedik.
Bu beldede kurtuluş savaşı sonuçlanmış. Düşmanlar ağır yenilgiye uğratılmıştı.
Bu alana yaptığım ziyareti geniş olarak başka bir başlıkta anlatacağım.
 
 
uakdumlupnar.png


















Afyonkarahisar'a doğru yola çıktık. Tarih kokan ve bir çok
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kurtuluş Savaşı anıtının bulunduğu bu mekanlardan geçtik . Aşağı yukarı 60 Km sonra
AfyonKarahisar'a vardık.
 





























Yolda mola ve ziyaretlerden dolayı Öğlen saatleri olmuştu programın gerisindeydik. Yemeği afyonda
yemeğe karar verdik. Sucuk Döneri ile ünlü Rafet Usta'nın yerinde mola verdik. Öğle yemeği ve
Kahve keyfimizi yapıp Restoranın sevimli maymunu ile biraz oynaştık.





 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu etabın gidişteki ilk uzun etabına Konya ya doğru yola çıktık. İlk fotoğraf durağımız Akşehir di
 Girişte bir fotoğraf alıp yola devam ettik.


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Zaman darlığı Nasrettin Hoca'yı ziyaret etmemizi engellesede fıkralarını ve espirilerini düşünüp küçük
 bir tebessümle yola devam ettik.
 
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yolda Patpat denilen kamyonet'e benzeyen araçları gördük bu bölgede yoğun olarak kullanılıyor.











 
 
Konya'ya vardığımızda akşam üstüydü, yolda epey oyalamıştık. Konya'da konaklamaya karar verdik. Ekonomik ve temiz bir otel aradık. Karatay İMKB Gazi Mustafa Kemal Otelcilik ve Tur.Mes.Lisesinin uygulama otelini bulduk fiyatı 2 kişi oda kahvaltı 80 TL fiyatla kaldık.































Gece konakladık. Bu ara Nevşehir ve çevresinde konaklamak için otellerde boş yer yoktu.
Gece Kaldığımız otelde çalışan Gençler bizim için araştırdılar. Yer bulamadılar.
Bizde "Sabahın şerri geceden harından iyidir" diye düşünüp işi sabaha bıraktık. Akşam yemeğimiz için
dışarıdan paket servis aldık. Yolculuğumuz boyunca en uygun fiyatlı yemeği yedik. 2 porsiyon
Etli Ekmek, 2 içecek ve salata 15 TL ye geldi.Sabah kahvaltıda internette araştırırken Ürgüp te bir oteli
beğendim. Telefonda yer olmadığını söylediler ben gün içinde rezervasyon iptali olursa aramalarını
rica ettim. Kahvaltımızı tamamlayıp otelden çıkarken telefon geldi bir çiftin rezervasyon iptal ettiğini
yer açıldığını bildirdiler bizde geleceğimizi bildirip yola çıktık.


konya_aksaray_arasi.jpg













Yol 154 km. iki buçuk saat sürdü. Yol şimdiye kadar gördüğüm en düz güzergahtı. Bu yollar tehlikeli oluyor eğer devamlı düz yola bakarsanız dikkatiniz dağılıyor uyku bastırıyor.



















Uzun ve düz yolculuktan sonra ileride Orta Anadolunun en yüksek 2. dağı olan Hasan Dağını gördük.
 





























 
Bir süre sonra  Aksaray tabelasını gördük. Tabelanın önündeyken Kurban bayramının 1. günü
olması nedeniyle arayanlara geri dönüp bayramlaştık.

























































Bu arada Daelim S3 Adavance miz 3000 km sini tamamladı.

















Son etap'a başladık. Bu yol tarihi ipek yolu üzerinde selçuklu zamanından kalma bir çok han var. Ayrıca bazı farklı tarihi mekanlar bulunuyor.

Aksaray_urgup_arasi.jpg


Yolda ilk önce Bağdat fatihi Genç Osman'ın Doğduğu köyden geçiyorsunuz.

Hanlardan ise yol güzergahına en yakın hanlardan ilki Ağzıkarahan dır. Tarihçesine bakarsanız;
Aksaray-Nevşehir karayolunun 15. km'sinde yer alan Ağzıkarahan'dır. Bulunduğu köyle aynı adı taşıyan kervansarayın, diğer adı da Hoca Mesud Kervansarayı'dır. Ağzıkarahan'ın 2 kitabesine göre yapımına zengin bir tüccar olan Hoca Mesud bin Abdullah tarafından 1231 yılında başlanmış, 1239'da tamamlanmıştır. Kervansaray'ın holü I. Alaaddin Keykubat, avlusu ise oğlu II. Gıyaseddin Keyhusrev zamanında yapılmıştır.

 

Yol üstünde rastladığımız ikinci han ise Alayhanı'dır. Tarihçesi ise şöyledir ;
Alay Hanı Aksaray merkez ilçesinde, Nevşehir yolunun 35.km’sinde yer almaktadır. Bugünkü karayolunun hemen yakınında bulunan eser İkinci Kılıçaslan tarafından 1156_ 1192 yaptırdığını sanılmaktadır. Alayhanı kervansaray özelliğini kaybederek bir höyük haline gelmiştir. Ana kısmı aslına uygun restore edilmiştir.


Yolumuza devam ettik. Nevşehir'e yaklaştığımızı Kabak tarlalarından anlamaya başladık.
Nevşehir'in Kabak Çekirdeği Ünlüdür. Önemli gelir kaynaklarından biridir. Gezimiz boyunca neredeyse her yerde rastladık.

Peri bacalarına benzeyen binalar Nevşehir'e geldiğimizi hissettirdi.
 

Nihayet uzun bir yolculuktan sonra Nevşehir'e vardık.


Yorgun Savaşçımız Daelim S3 maksi scooterimiz tek resim çekilmeyi hakketti.
 
 
Arazi şekilleri gerçek peri bacaları bize yüzünü göstermeye başladı.
 















Nevşehirin içinden geçip Ürgüp'e doğru yol aldık. 20 km bir mesafe vardı. Ve sol tarafta Göreme Milli Parkı görünüyordu. Gül vadisi veya Kızıl vadi denilen mevkii pembe jeolojik yapısı ile ilginç manzaraya sahipti. Bölge 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ'ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmış.



Nevşehir yolu üzerinde ilginç manzaralardan biri üç güzeller olarak adlandırılan Peribacalarında durup fotoğraf aldık.




Vadi yamaçlarından inen sel sularının ve rüzgarın, tüflerden oluşan yapıyı aşındırmasıyla "Peribacası" adı verilen ilginç oluşumlar oluşmuş.



Nihayet hedefimiz olan Ürgüp'e vardık.
 


Saat kulesinin karşısı cami ile iki katlı evin arasından Hotel Cappadocia Palace vardık.




Odamızda otantik bir hava vardı. Hoşumuza gitti.



  Otele yerleştikten sonra Ürgüp'ü gezmeye çıktık. Dışarıda tatlı bir sürpriz bizi bekliyordu.

Uzakta Kapadokyanın ünlü balonları Güneşin batışını resimlemek için gökyüzüne süzülüyordu. Bir balon turunun 100 - 150 Avro civarı olduğunu duyunca seyretmenin tadını çıkarmaya devam ettik.













Akşam yemeği için mütevazi bir yer aramaya başladık. Bayramın ilk günü olması nedeniyle bir çok yer kapalıydı.Turistlik bir bölgede bize garip geldi.






Neyse arada bir yerde Çorbacı Kebapçı tarzı mekan bulduk.



Yemekten sonra dolaşmaya başladık. Binalarda Harika bir ışıklandırma vardı.


Temenni tepe denilen ve Ürgüp 'ü tepeden gören bir mekandan bahsettiler. Yürüyerek kolayca çıkılan bu yerde Kahve ve Çay olduğu söylendi bizde gitmek üzere yola çıktık.



Tepeye vardık ve manzarayı görebileceğimiz bir noktadan. Kahve mizi içip Yukarıdan Ürgüp'ü Seyrettik.




Ayrılırken hatıra fotoğrafı almayı ihmal etmedik.
Ertesi sabah Ürgüp ten Avanos'a doğru yola çıktık.
rgp-avanos.png


Yoldan benzin takviyesi yaptık.


Avanos yolu üzerinde Devrent Vadisinden geçtik.


Yol kısa idi ulaşım kolay oldu. Kısa sürede Avanos'a vardık.Avanos KızılIrmak kenarında kurulmuş şirin bir yer. Kızılırmak'ın taşıdığı kızıl kil çömlekçiliğin gelişmesini sağlamış. Çömlek atölyelerinde sanat'ı sizde amotörce icra edebilrisiniz, biz sadece izleme modunda kalmayı tercih ettik.

Yolumuza Paşa Bağına doğru yönlendirdik.. Göreme Milli Parkı içinde her yer çok yakın, İlginç görünümlü Peri bacalarıbu alanda her an karşınızda.



5-6 km sonra Paşa bağına vardık. Bu mekana Rahipler Vadiside denmekte. Paşabağ, Göreme - Avanos yolunun sağında bulunuyor. Kendine özgü Peribacalarıyla dolu bu alan oldukça dikkat çekici…






Çok gövdeli ve çok başlı olan bazı Peri bacalarının içlerine şapel ve oturma mekânları oyulmuş.



Üç başlı peribacalarının birinde Aziz Simeon adına yapılmış bir şapel ve inziva hücresi bulunmakta. Dar bir baca vasıtasıyla ulaşılabilen hücrenin girişi haçlarla süslenmiş. İçinde ocak, oturma ve yatma mekânları ile ışık girmesini sağlayan pencere aralıkları mevcut. Burada Paşabağı gezimizi tamamlayıp . Bir sonraki rotamıza yönlendik.
  Devam ediyoruz..Takip edin.